İnsan doğuştan konuşma yeteneğiyle doğar. Önce çevresindeki sesleri dinler, zamanla bu seslerin benzerlerini çıkarmaya çalışır. İnsanlar günlük hayatlarında birbirleriyle farklı yollar aracılığıyla etkileşim içinde bulunurlar. Bu etkileşimleri, konuşma ve dil olmak üzere iki farklı boyutta incelenebilir.
Dil, sosyal olarak paylaşılan kurallar zincirinden oluşan ve iletişim kurmamızı sağlayan bir kod sistemidir.
Konuşma, sözel iletişim aracıdır ve dil bilgilerini iletmek için sesi kullanır.
- Ses: Soluk borusundan yukarı çıkan hava, soluk borusu üzerine konumlanmış ses tellerini titreştirerek insan sesini oluşturur. Gırtlakta oluşan bu ham ses sonra boğaz boşluğu, ağız boşluğu ve burun boşluğunda tıpkı bir müzik aletinde olduğu gibi bir şekle girerek her insana özgü olan ses tonunu oluşturur. ( Sesin kötü kullanımı ses kısıklığına ya da kaybına neden olabilir)
- Artikülasyon: Artikülatör dediğimiz konuşmaya yardımcı olan organlar ( ağız, dil, dişler, yumuşak damak, dudaklar) belli bir şekle girerek konuşma seslerini oluşturur.(Arabaya, ayaba demek artikülasyon bozukluğudur)
- Akıcılık: konuşmanın ritmi ve akıcılığıdır (Kekemelik konuşmanın akıcılığında görülen bir bozukluktur)
Dil ve konuşmayla ilgili bozukluklar da birbirinden farklıdır. Bir kişi diğerlerini anlamakta, düşüncelerini paylaşmakta güçlük çekiyorsa bu dil bozukluğudur. Eğer bir kişi konuşma sesleri düzgün veya akıcı telaffuz edemiyorsa, konuşması akıcı değilse ya da sesiyle problemi, varsa bu konuşma bozukluğudur.
DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI NASIL SAPTANIR?
Bireydeki dil bozukluğunun dilin hangi bileşeni veya bileşenleriyle ilgili olduğunu saptamak için dil değerlendirmesinin geniş bir yelpazede, dili oluşturan tüm bileşenlerin, uzman tarafından teker teker değerlendirilerek yapılması gerekir.
Konuşma bozukluğunda ise kişi hangi sesleri çıkartabiliyor, hangilerini çıkartamıyor ya da hangi sesleri kelimenin belirli yerlerinde kullanabiliyorken hangilerini kullanamıyor gibi faktörleri (örneğin “k” sesini hece başı pozisyonda kullanabiliyorken, hece sonu veya ortasında kullanamıyor vb.) belirleyen testleri yaparak ya da konuşmanın akıcılığını ve hızını ölçerek bir konuşma değerlendirmesi sağlanabiliyor. Böylece bireyin dil ve konuşma problemi daha ayrıntılı analiz edilebiliyor ve dilin hangi bileşeninde ya da konuşmanın hangi bölümünde ne kadar bozukluk olduğunun saptanmasıyla bireye uygun terapi planı hazırlanabiliyor. Gerekli görüldüğü durumlarda terapist; işitme testi, KBB ya da nörolojik muayene de isteyebilir.